Cumhurbaşkanı Erdoğan dün üç saat 40 dakika süren kabine toplantısının ardından konuştu ve son birkaç haftada yapıp ettiklerini şöyle kısaca özetledi. İcraatlarının özeti bile kendisinin ve ekibinin Türkiye için verdikleri emeğin büyüklüğünü gösteriyor. Her bir konu başlığı mühim, hassas, acil ve dikkat rikkat istiyor.
Cumhurbaşkanının Terörsüz Türkiye çalışmalarıyla ilgili vurgusu önemliydi. "Alınan mesafeden memnunuz" dedi Erdoğan. Daha önce de söylemişti. İktidar çevrelerinin, süreci takip eden yetkililerin kanaati de bu yönde.
PKK TEMMUZDA SİLAH BIRAKIYOR
Terör örgütünün temmuz başından itibaren silah bırakma sözünü fiiliyata dökmesi yönünde bir beklenti var.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli dün Meclis'te temmuz içinde silah teslimine başlanacağını duyurdu. Erbil merkezli medya organı Rudaw da PKK içindeki bir grubun 3-10 Temmuz arasında Süleymaniye'de basına açık şekilde silah bırakacağını iddia etti.
Böylece 22 Ekim 2024'te MHP lideri Bahçeli'nin tarihi konuşması; 27 Şubat 2025'te terörist başı Öcalan'ın PKK'ya silah bırak ve örgütü feshet talimatı ile 12 Mayıs'ta PKK'nın silah bırakma ve fesih kararını kamuoyuna duyurmasıyla ilerleyen süreç neticeye kavuşacak.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE STRATEJİK HEDEF
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını bir kez daha vurguladı dün. "Bölgemizde son dönemde vuku bulan hadiseler, bu sürecin ne kadar isabetli ve stratejik bir adım olduğunu teyit etmiştir" diyerek içerik kadar zamanlamanın doğruluğunu da teyit etti. ,
Bir yandan PKK'ya silah bıraktırılırken öte yandan Türk milletini oluşturan bütün unsurların birlik beraberlik ve kardeşlik hamuruyla yoğrulması, tarihi Türk-Kürt kardeşliğinin yeni yüzyılda bir kez daha pekiştirilmesi Türkiye'nin stratejik hedeflerinden biri zira.
"KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ"
Türkiye PKK terör örgütünün içeride ezdi; sınır ötesinde iyice aşağılara süpürdü ve oralarda da rahat yüzü göstermedi. Teslim olmazlarsa imha olacakları anlaşılan bir noktada yaptı Öcalan o "silah bırak" çağrısını.
Buna rağmen örgüt çevrelerinden çatlak sesler çıkmıyor da değil. Erdoğan o yüzden dün bir kez daha netleştirdi durumu. "Sadece ülkemiz içinde değil örgüt içinde de bazı unsurların süreci baltalamaya çalıştığı anlaşılıyor. Ülkemiz bu tuzaklara düşmeyecek tecrübeye sahip. Ama milli güvenliğimize karşı bir hamle olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakmayız, saldırganların başını tek tek ezeriz. Biz camımıza taş atana gülle atmasını çok ama çok iyi biliriz. Gerektiğinde bunu yapacak iradeye sahibiz".
CHP'NİN İÇ CEPHESİ PARAMPARÇA
CHP'nin merakla beklenen 38. Olağan Kurultayının iptali davası 8 Eylül'e ertelendi malum. Belli ki mahkeme heyeti ceza yargılaması ve görevsizlik kararı itirazını beklemek istiyor.
Parti içinde ise herkes kırgın, kızgın, yılgın... Kimse bir diğerine inanmıyor, itimat etmiyor. Şikayet eden de, itiraf eden de, tanıklık eden de CHP'li.
Mahkemenin "mutlak butlan" kararı verme ihtimali bile Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel'in arasını açtı. Hırsına yenilen İmamoğlu ise "betona gömülme" korkusuyla dışarıdaki CHP'lilere ateş püskürüyor.
Hikmet Çetin'den Yılmaz Büyükerşen'e, CHP gazetecilerinden parayla satın alınan trollere kadar şiddetli geçimsiz hepsi. Gerilim arttıkça artıyor.
CHP lideri konumundaki Özgür Özel açıkça başarısız partinin kurumsal varlığını korumakta, gündeme dair siyaset üretmekte. İmamoğlu propagandistine indirgedi şahsi profilini. Geçmiş dönemin kaybedenlerinden Muharrem İnce'ye rozet takmak basit bir estetik müdahaleden öteye geçmiyor çünkü.
EMİNE ERDOĞAN EN GÜZEL KORUYUCU ANNE
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi'nin başarıyla sürdürdüğü onlarca projesinin içinde gönül telimizi en fazla titreteni "koruyucu aile" çalışmaları bana göre.
Dün de 30 Haziran Koruyucu Aile Günü dolayısıyla düzenlenen programda öyle kıymetli bilgiler verdi ki Emine Hanım, yapılan işin, iyiliğin güzelliğin nasıl yayıldığını, büyüdüğünü gözler önüne serdi.
2000'lerin başında 500 civarında çocuğumuz koruyucu aile yanında iken bugün 10 bin 657'ye ulaşmış bu sayı. Üstelik evlatlarımızın bin 223'ü ise özel gereksinimli çocuklarmış. Yani öyle güzel insanlar var ki aramızda her an özel bakıma, itinaya ihtiyaç duyan çocuklara anne baba olmayı seçmişler. Bütün kalbimle tebrik ediyorum onları.
Şu bilgi de çok güzel. Koruyucu ailelerimizin 7 bin 692'si anne-baba çiftlerden oluşurken bin 113 bekar koruyucu anne, 77 bekar koruyucu baba var imiş.
Bu vesile ile bir kez daha duyuralım herkese. Koruyucu aile olmak için evli olmanız gerekmiyor. Düzenli bir geliriniz, temiz bir siciliniz, kocaman bir yüreğiniz varsa sizin de omzunuza konabiliyor bir koruyucu melek.
