Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Coşkun BAŞBUĞ

İlk düğme

İlk düğme

16 Mayıs 2025 Cuma

Dünyanın nefesini tuttuğu anlar.

İnsanlığın cevabını beklediği sorular.

Acaba Rusya-Ukrayna Savaşı sona erecek mi, taraflar masadan anlaşmayla kalkabilecekler mi, yoksa yine korkulan olacak savaş şiddetlenerek devam mı edecek?

İşte zihinleri tırmalayan tüm bu sorulara cevap bulmak, birilerinin kurguladığı bu tuzak savaşı sona erdirmek maksadıyla Türkiye atağa kalktı.

YAPARSA ERDOĞAN YAPAR...

Bu slogan eşliğinde doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dolaylı olarak da Türkiye Cumhuriyeti devletine bir teklifte bulunuldu.

Biz de insanlık adına teklifi kabul ettik ve konu başlığı savaş olan çok önemli bir meselede ev sahipliğine soyunduk.

Bu işte tek amacımız savaşan iki ülkeyi orta bir noktada buluşturup masadan barış çıkarmak.

ÇIKAR MI?

Üzülerek söyleyeyim bu şartlarda zor.

Çünkü konuya muhatap ülkeler içinde derdi üzüm yemek olan tek ülke biziz. Bizim dışımızdaki tüm ülkeler bağcı dövmek derdinde.

Gelişmeler, söylemler endişe verici.

Devlet adabının, ahlak kurallarının, hitap şeklinin yerle bir edildiği süreçten geçiyoruz.

Böylesi eylem ve söylemler barışa yönelik bütün ümitleri yerle bir ediyor.

İyi niyetle çıkılan bu yol öylesine girift noktalara kaydı ki sürecin sonunda bu yolun çıkılmaz yola dönüşme ihtimali oldukça yüksek.

Taraflar kendine gelip ilişkilerini sorgulamadıkça, taraflar masadan barışla değil en fazla kazanan olarak kalkmalıyım anlayışını terk etmedikçe bu görüşmelerden uzlaşı çıkması zor.

HER ŞEY ÜST ÜSTTE GELDİ...

Tüm bunlardan daha da kötüsü iyi niyetlerle başlayan süreçte devletler arasında olması gereken tüm diplomasi kuralları yerle bir oldu.

Daha işin başında ilk düğme yanlış iliklendi ve korkum o ki önü alınmadığı takdirde yanlış artarak devam edecek.

İşler buradan toparlanır mı?

Elbette toparlanır ama büyük bir gayret ve emekle.

Bu konuda ilk çaba dün yine bizden geldi.

Tarafların hiçbir görüşme yapmadan ülkelerine dönme planı yaptıkları bir an da devreye girdik ve buzları çözecek dünkü toplantının yapılmasını sağladık.

BU İŞTE YANLIŞ NEREDE YAPILDI?

Bu işte yanlış en başta yapıldı ve işin sonunda gelmesi gereken devlet başkanları en başta getirilmeye çalışıldı.

Böylesi bir uygulamanın dünyada örneği yok.

Devletlerarası diplomaside, dünyanın tüm ülkelerinde geçerli kural şudur;

Devletler arası işler konu ne olursa olsun heyetler arası görüşmelerle başlar.

Bu görüşmelerde taraflar birbirlerine niyetlerini, maksatlarını ve taleplerini bildirirler.

Niyet ve talepler alındıktan sonra heyetler ülkelerine dönerler ve konu üzerinde gerekli çalışmaları yaparlar.

Bu çalışmalar olgunlaştıkça heyetler tekrar bir araya gelirler ve yaptıkları çalışmaları, bu çalışmalar sonucu geldikleri noktayı birbirlerine aktarırlar.

Böylesi görüşmeler birkaç kez yapılır ve en sonunda gelinen nokta devlet başkanlarına aktarılır.

Devletler arası mutabakat oluştuktan sonra başkanlar buluşur ve uluslararası kamuoyu huzurunda imzaları atarlar.

AYAK OYUNLARI...

Hal böyle olduğu halde acemilik mi dersiniz işgüzarlık mı dersiniz iş birden liderler Show'una dönüştürülmek istendi.

Yılların tilkisi Putin "ben gelmem" diyerek bu tuzağı bozdu ve krizde buradan başladı.

Burada hakkını teslim etmek gerekirse Putin konuda haklı.

Daha ortada fol yok, yumurta yok liderler gelip ne diyecek kamuoyuna.

Lider dediğin son noktayı koymaya gelir.

Sonrasında bu kriz büyüdü ve iş katılım düzeylerinin sorgulanmasına kadar geldi.

Biri danışman göndermiş diğeri bakan...

Bu da olmaz.

Bu da Putin'in ayıbı.

Neticede geldiğimiz nokta şu...

Görüşmeler skandallarla başladı, sonrasında Türkiye'nin gösterdiği gayretlerle düzene girdi.

İnşallah bu düzen bozulmaz ve bundan böyle su mecrasında akıtılır.,

Aksi takdirde bu işin dibi karanlık...

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.