İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürüttüğü yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
Savcılığın tutuklama talebiyle hazırladığı sevk yazısında, şüpheliler Mustafa Bostancı, Sabri Caner Kırca, Kadir Öztürk ve Hüseyin Yurddaş'ın, Fatih Keleş, Kadriye Kasapoğlu, Murat Ongun ve İbrahim Özkan'ın şoförlüğünü yaptıkları, işverenleri pozisyonundaki şüphelilerle birebir ve uzun süredir çalıştıkları ifade edildi.
ŞOFÖRLER HAKKINDAKİ İDDİALAR
Yazıda, şüphelilerin mesleklerinin dışına çıkarak Keleş, Kasapoğlu, Ongun ve Özkan'ın birçok eyleminde aracılık ettikleri, rüşvet ya da irtikap adı altında toplanan paraları ilgili kişilerden doğrudan elden aldıkları, naklettikleri, teslim ettikleri, işverenleriyle uzun süreli ve güvene dayalı çalıştıkları dikkate alındığında söz konusu para, telefon ya da tabletlerin suçtan kaynaklanan mal varlığı olduğunu bilmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi.
Sevk yazısında, şüphelilerin eylemlerinin kendileriyle aynı mesleği icra eden B.Y'nin verdiği ifadelerle ortaya çıktığı, B.Y'nin konumu gereği ifadesinde anlattığı konulara vakıf olacak yakınlıkta olduğu, ifadesinin yer, zaman ve mekan bakımından detay içerdiği ve şüphelilerce kısmen doğrulandığı, Bostancı, Kırca, Öztürk ve Yurddaş'ın "rüşvete aracılık etmek" ve "örgüte üye olmak" suçunu işledikleri konusunda kuvvetli suç şüphesi olduğu aktarıldı.
Şüpheli Ümit Polat'ın bir dönem İstanbul Ağaç AŞ'de satın alma müdürü olarak görev yaptığı yazıda yer aldı.
Şüpheliler Dinçer Kantar, Ali İhsan Mengir, Alaeddin Vardar, Tamer Gümüş, Yücel Mengir, Fikret Baydemir, Ensar Güney ve Adem Yavuz'un etkin pişmanlık kapsamında verdikleri ifadelerin özetine değinilen yazıda, Polat'ın görev yaptığı süreçte çalıştığı şirketle iş yapan, ihale alan firma sahiplerinden, Ali Sukas (Ağaç AŞ Genel Müdürü-şüpheli) ile birlikte hareket ederek, usulsüzce para talebinde bulunduğu ifade edildi.
Yazıda, Polat'ın söz konusu paraların bir kısmını elden nakit olarak aldığı, bir kısmını da Ali Sukas ve Murat Or'a yönlendirdiği, Dinçer Kantar, Ali İhsan Mengir, Yücel Mengir, Alaeddin Vardar, Tamer Gümüş, Fikret Baydemir, Ensar Güney ve Adem Yavuz'un beyanlarının kendi içinde tutarlı olduğu belirtildi.
Sevk yazısında, Ümit Polat'a usulsüzce para verdiğini iddia eden kişilerin ilgili tarihlerde Polat ile ortak baz kayıtları bulunduğu aktarıldı.
Polat'ın savunmalarına salt inkara yönelik olduğu için itibar edilmediği belirtilen yazıda, şüpheli hakkında delil toplama sürecinin devam ettiği, bu aşamada Polat'ın delilleri karartma ihtimali ve kaçma şüphesi olduğu ifade edildi.
Yazıda, şüpheli Murat Or'un Ali Sukas'ın özel kalemi olarak görev yaptığı kaydedilerek, Kantar, Yücel Mengir, Baydemir ve Yavuz'un kendilerinden yaptıkları işle orantılı olarak talep edilen paraları Sukas'a teslim edilmek üzere bizzat Murat Or'a elden verdiklerini beyan ettikleri anlatıldı.
Usulsüzce para verdiğini beyan edenlerin, paraları çektikleri güne ilişkin tüm dekont kayıtlarını da dosyaya sundukları vurgulanan yazıda, şüpheli Or'un Sukas'ın talimat ve yönlendirmesiyle hareket ederek, kurum içinde oluşturulan rüşvet çarkının önemli bir parçası olarak davrandığı ifade edildi.
Şüphelilerden Fatih Yağcı'nın Ağaç AŞ'de satın alma şefi olarak çalıştığı anlatılan yazıda, Yağcı'nın, Sukas'ın talimat ve yönlendirmesiyle hareket ederek, kurum içinde oluşturulan rüşvet çarkının önemli bir parçası olarak davrandığı, hangi ürünün hangi şirketlerde bulunduğunu belirleyip, ihale süreçlerinin düzenlenmesinde bu işlere katılacak firmaları tespit ettiği, para alınabilecek şirketlerin ihaleleri kazanmasının sağlanmasında önemli rol oynadığı kaydedildi.
BAKİ AYDÖNER'İN "SİSTEM"E PARA AKTARILMASINI İSTEDİĞİ İDDİASI
Yazıda, Bulut Aydöner'in şüpheli Baki Aydöner'in kardeşi olduğu, şüpheli Serbülent Danış'ın ifadesine göre Baki Aydöner'in Danış'a, İBB'den aldığı ihalelerdeki hak edişlerin geciktirilmemesi için "sistem"e aktarılması amacıyla belli bir ödeme yapması gerektiğini söylediği kaydedildi.
Danış'ın ise nakit sıkışıklığı olduğunu ancak taşınmaz devri yapabileceğini söylediği, Bulut Aydöner adına kayıtlı şirkete Şile'deki iki ayrı taşınmazı farklı tarihlerde karşılıksız devrettiği ve böylece hak ediş ödemelerini eksiksiz aldığı belirtildi.
Sevk yazısının devamında şunlar kaydedildi:
"Yine ifadenin devamında, söz konusu taşınmaz devirleri sonrasında bizzat örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun Baki'ye 'Yapılan bu taşınmaz devirleri için geçmişe yönelik sözleşme hazırlaması, yakında kendilerine operasyon olabileceği ve bu usulsüzlüğün resmi görünüme kavuşturulması' talimatı verdiği iddiası bakımından, kamu görevlisi olan örgüt liderinin bilgisi dahilinde alındığı anlaşılan rüşvet eylemine şüpheli Bulut Aydöner'in aracılık ettiğinin alınan ifadeler, tapu kayıtları ve gerçekleşen taşınmaz devrine istinaden devir karşılığında herhangi bir ödeme yapıldığını gösterir EFT-havale işlemi ya da sözleşme bulunmamasından ötürü anlaşıldığından, iddia ile atılı eylem birbirini doğrular niteliktedir."
Yazıda, şüpheliler Bulut Aydöner, Fatih Yağcı, Hüseyin Yurddaş, Kadir Öztürk, Murat Or, Mustafa Bostancı, Sabri Caner Kırca ve Ümit Polat'ın üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu belirtilerek, tutuklanmalarına karar verilmesi istendi.