Ülke olarak yastayız.

50 yıldır terör nedeniyle kaybettiğimiz canların ardından artık hiçbir evlat bu nedenle toprağa düşmesin diye uğraşırken, Terörsüz Türkiye hedefinde kritik bir eşikteyken Irak'ın kuzeyinden gelen acı haber yaktı bağrımızı.

Allah onların şehadetini kabul etsin; ailelerine sabırlar diliyorum; Türkiye'nin başı sağ olsun.

12 askerimizi şehadete götüren metan gazı-karbondioksit zehirlenmesi Milli Savunma Bakanlığınca soruşturuluyor, ihmal, dikkatsizlik, tedbirsizlik gibi bir sebep var mı diye. Dikkatle araştırılmalı elbette.

MAĞARAYA GİRİŞ NEDENİ TERÖR BELASI

Öte yandan mağaraya giriş nedeni bile tek başına yıllarca yaşadığımız terör belasının büyüklüğünü ve gerçekliğini gösteriyor.

Zira askerlerimiz bir başka şehidimizin kayıp naaşını bulma amacıyla giriyor PKK'nın hastane olarak kullandığı o beş katlı mağaraya. Operasyonlarda geride yaralı ya da şehit hiçbir askerini bırakmamak Türk Ordusu'nun en sadık olduğu doktrinlerden biri çünkü.

Terör örgütü on yıllar boyunca mağaralara, inlere saklanarak terör üretti ve haliyle teröre karşı verilen mücadelede mağaralar, inler, dehlizler operasyon alanlarıydı.

ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE TÜRKİYE BAŞARDI

Artık –nihayet- Türkiye kurtuluyor bu kan emici beladan.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde son derece başarıyla sürdürdüğü çok ayaklı terörle ve teröristle mücadele yöntemleri sayesinde terör örgütü tutunacak dal, kaçacak delik, saklanacak in bulamadı ve kendi kendini feshetme, silah bırakma aşamasına gelindi.

O yüzden yaşanan süreci ne 22 Ekimle ne 27 Şubatla ne de 12 Mayısla açıklamak yeterli olur. Bu tarihler sürecin somutlaşma tarihleri. Arka planını ve yükseldiği zemini de kayda geçirmek gerekir.

ÜÇ KRİTİK EŞİĞİ AŞTIK, SIRA SAHADA

Terörsüz Türkiye hedefinde yukarıda tarihlerini yazdığım üç kritik evreyi geçtik. Bahçeli'nin şok edici çağrısı, Öcalan'ın örgütü fesih talimatı ve terör örgütünün silah bırakıyoruz ilanı.

Şimdi silahların fiilen bırakılması aşamasındayız. Cumadan itibaren -ilk olarak Süleymaniye'den başlayarak- PKK gruplar halinde silah bırakacak. Silahlar sayıları, nitelikleri gibi özellikleriyle kayıt altına alınacak.

Terör örgütü yöneticilerinin sayıları 300-400 gibi geçiyor. Güney Afrika, kuzey Avrupa ülkelerine dağıtılacağı konuşuluyor.

TBMM KRİTİK BİR GÖREV YAPACAK

Sürecin sağlamasını yapacak, sindirilmesini, siyasi ve sosyal hayata intibakını sağlayacak kritik role sahip yer ise TBMM. Bu nedenle 2024 Ekiminden bu yana Meclisteki parti gruplarıyla yapılan toplantılar, sıralı ziyaretler, görüş alışverişleri bunun içindi.

Meclisin işi asıl silahlar bırakıldıktan sonra başlıyor.

Terörün sonlandırılması fikrine Meclisin büyük çoğunluğu destekliyor. AK Parti, MHP, CHP, DEM Parti gruplarının katılımıyla yüzde 90'lara varan bir "terörsüz Türkiye" hedefinde buluşma gerçeği var. İtirazların, eleştirilerin de alındığı ama işin yürümesi ve neticelenmesi için çoğunluğun kanaatine ve çalışmasına ihtiyaç var.

İBRAHİN KALIN KOORDİNASYONUYLA...

Sürecin oluşum zemininde ve takibinde işini sessizce ve titizlikle yürüten kurum Milli İstihbarat Teşkilatı. Hakan Fidan'ın başkanlığından başlayarak şimdi de İbrahim Kalın yönetiminde MİT'in son derece tecrübeli ve maharetli olduğunu bilhassa belirtmek isterim.

MİT Başkanı Kalın denkleme giren tüm aktörleri, faktörleri, mecraları ve bir bütün olarak sahayı (Türkiye, Irak, Suriye, İran; dört ülkenin tamamını yani) mekik gibi dokuyor. Şartları olgunlaştırıyor.

Geçen hafta Erbil'deydi İbrahim Kalın. Önemli görüşmeler toplantılar yaptı. Dün Ankara'da Cumhurbaşkanının DEM heyetini kabulünde bulundu. Bugün ise Bağdat'ta olacak. Irak ayağında silah teslim sürecinin koordinasyonunu tamamlayacak.

Suriye ayağında ise farklı bir zemin var. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet el-Şara ile SDG arasında imzalanan ve 12 aya yayılan "entegrasyon" anlaşmasının takibi ve terör örgütünün fesih süreci de dikkatle takip ediliyor Ankara'da.

Yeni şehitler olmasın, canlar yanmasın, Türkiye'nin yeni yüzyılı tüm vatandaşları için "Türkiye Yüzyılı", bölgemiz huzura ve istikrara kavuşsun diye.