Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Hasan Hüseyin ÖZ

“Ajitatör Özgür Özel”

“Ajitatör Özgür Özel”

07 Temmuz 2025 Pazartesi

İlk günden itibaren söylüyorum, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yarım yamalak solculuğuyla eski devrimci ajitatörlere özeniyor. En son sokak çağrısı da bunun bir ispatı ama, kifayetsizliği de lime lime dökülmüyor değil. Çok açık veriyor çok...

Eski ajitatörlerin hakkını yemeyelim... Bir kere okur yazardılar, sloganlarla dolu olsa da cümle kurmasını biliyorlardı. Bunları yazarken gözümün önüne hep Dev-Genç ajitatörü Bülent Uluer geliyor. 32. Gün programında Ertuğrul Kürkçü ile Doğu Perinçek arasındaki meşhur "puşt" tartışmasında güçlü retoriğiyle dikkatimi çekmişti Uluer. Ona bakınca CHP liderini acımamak mümkün değil. Zira Özel'in heybesinde kelime az, fikir dersen kulaktan dolma. E... öteden beri komprador burjuvanın bağırsaklarında beslendiklerini söylesem de yine de hikayesi olan eski solculara karşın bir müteahhidin ajitatörünün ajitasyonundan derinlik beklemek hamakat olsa gerek. İşte bu sığ ajitatör, yüz yıllık CHP'yi "yolsuzlukla eko-politik" yazan Ekrem İmamoğlu'nun ikbaline harcamaya kararlı belli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu tarafından oluşturulan yolsuzluk düzeneğini ahtapota benzetmişti. Son operasyonlarla ahtapotun kollarının nerelere uzandığını hep birlikte görüyoruz. Özel, Manavgat'a gönderdiği iki muhakkik ile ahtapotun gövdesini gizleyebileceğini düşünüyor olabilir mi? Hayır, aslında o da bu sözde ahlak üzerinden yolsuzluğa dayalı eko-politikin gizlenemeyeceğini çok iyi biliyor, ama yankı odası sakinlerine çok güveniyor.

19 Mart'tan bu tarafa yaşananları şöyle bir göz önüne getirin... İmamoğlu'nun tutuklanması ile birlikte başlayan itiraflar, soruşturmayı genişletti ve her geçen gün itirafçı sayısı da arttı. İtirafçılar İmamoğlu'nun "yol arkadaşları"ndan müteşekkil. İtiraflarda Rüşvet ağında MASAK raporları, HTS kayıtları, balya balya paraların hikayesini okuyorsunuz. Kanıtlar dağ gibi. Firmalar, hak ediş adı altında rüşvet çarkına kapılıyorlar. Daha neler neler. Süreçte başımız döndü. Tekerlemeye dönüştü ama yine de söyleyelim... İhbar eden CHP'li, ihbar edilen CHP'li, itirafta bulunan CHP'li.

Aynı şey kurultay için geçerli değil mi. İtiraflar birbirini takip ediyor. Lüks daireler, akıllı telefonlar, dolar balyaları, pavyonda müzakereler... "bu delege yapısıyla yıkılmaz" denilen Kılıçdaroğlu, delege pazarıyla hançerleniyor.

Son bir iki haftada olanlara bir bakın... CHP'nin kalesi İzmir'de başka bir yolsuzluk davası. Eski başkan Tunç Soyer ve CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu dahil onlarca kişi tutuklanıyor. Manavgat'ta, 4 Temmuz'da rüşvetin görüntüleri ortaya çıkıyor. Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara dahil gözaltına alınan 34 kişinin 7'si tutuklandı. Antalya'da, 5 Temmuz'da Muhittin Böcek, ev alımı skandalıyla tutuklandı. Adana'da, aynı gün Zeydan Karalar gözaltına alındı. Seyhan Belediyesi'nde 1 milyon dolar rüşvet iddiası. Adıyaman'da, Abdurrahman Tutdere, belediyeye iş yapan şirketlerden maddi menfaat sağlama suçlamasıyla gözaltına alındı. Vallahi takatim kalmadı desem yeridir.

Hülasa... Özgür Özel'in İmamoğlu'nu kurtarmak için yaptığı sığ ajitasyonu, bizzat CHP'yi yolsuzluk ahtapotunun pençelerinde bir enkaza sürükledi. İmamoğlu'nun rüşvet ağından delege pazarlarındaki dolar balyalarına, lüks dairelerden itirafçı dalgasına, bu utanç zinciri yüz yıllık bir hikayeyi feda etti. Sokak çağrıları da, yankı odasından gelen karşılık da bu çöküşü durduramaz; MASAK raporları, HTS kayıtları ve balya balya paralar, sadece bir partinin değil, sistematik bir yozlaşmanın çirkin yüzünü ortaya seriyor çünkü. Özel'in ajitörlüğü bu bataklığı sadece derinleştiriyor.

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.