Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Esra ELÖNÜ
Esra ELÖNÜ
esraelonu@star.com.tr
Yazarın Sayfası
Dinle

Anne, beni beklerken ağaran saçlarından özür diliyorum.

Anne, beni beklerken ağaran saçlarından özür diliyorum.

09 Mayıs 2021 Pazar

Özür diliyorum ağıtlarla dövdüğün dizlerinden. Bıraktığım ellerinden özür diliyorum. Diyarbakır'ın çarşılarından sana gonca kolyeler alıp takamadığım boynundan özür diliyorum Anne. Gözlerin , ben geleceğim diye tam kapamadığın gül bahçenin kapısı. Her sabah yokluğumu gören gözlerinden özür diliyorum .

Anne, bana güzel günler örsene ısınayım. Bana böldüğün ekmekler gibi sana özlemim taze. Kurduğun sofralarda kardeşlerimle sıkışıp aynı çorbaya uzandığımız gibi , yine kardeşlerimle sıkışıp aynı kalbe uzandığım günleri çok özlüyorum Anne.

Öyle zalimler ki , Anne ağıdını büküp büküp boyunlarına siyasi puşi yaptılar. Kendi evlatlarının tenleri şezlonglarda renk değiştirirken ,ağlaya ağlaya solan anne yüzlerine kahkahalarını sıvadılar.

Bir annenin feryadı sizin yüzsüzlüğünüzü yırtar " Diyarbakır'da evlat bırakmadınız" diye ağlayan annenin ahı boynunuza o puşilerden daha sıkı dolanacak !

Sanmayın ki vazgeçecekler! Küfürler savurduğunuz o anneler Diyarbakır'ın hüzünlü gerdanına çiçek gibi dizilmeye devam edecekler. Siz ittifak içinde olduklarınızın iplerini çekerken , onlar onurlu evlat hasretlerini çekmeye devam edecekler!

Dağlarda çiçek, bağda evlat bırakmadınız! O annelere sarılacakları fidan bırakmadınız! Masalarda izbe siyasetinizi birbirinize yamayıp garsondan hesap istemeye benzemez bu hesap! Siz hesap ettiklerinizin hesabını o annelere vereceksiniz.

Sizi besleyen dünyanın göbeğini kaşıyan Avrupa'dan yardım dilenmeye devam edin. Siz bu annelerden özür dileneceksiniz! Pusu başlarının eteklerini değil, evlatlarını beklemekten nasır tutan o annelerin ayaklarını öpeceksiniz!

Diyarbakır Analarını görüyorsunuz değil mi ?

Hz. Hacer'in İsmail için Safa ile Merve arasında koşturması gibi bu anneler de evlatları için acıdan acıya feryatla koşturuyor . Garipler.. O hüznün garibi. Büyük bozkırlar var içlerinde evlatsız geçirdikleri her günün zehrini koşturdukları büyük bozkırlar.

HDP'li vekillerin il binasına girerken ne yaptıklarını da görüyor musunuz? O annelerin kalplerine nasıl bastıklarını, salına salına yürüyen pembe pimli çamur bombaları lakayt bir ağızla kan ukalalığıyla o anneleri nasıl görmezden geliyor görüyorsunuz değil mi.

Bunların fakiri oldukları tek şey şeref. Koca bir taşı kaldırdığında altından hangi sürüngenler çıkıyorsa, bunların makyajlı beyinlerini kaldır, o çocukları yiyen bütün sürüngenleri göreceksin.

Bunların güldükleri her dişin altında, bastırmak istedikleri bir evladın sesi var.

Çaldıklarını geri getireceksiniz !

Battaniyeyle kaçırdıklarınızın bir yatağı var! Annelerinin olsaydı da üstünü örtseydim dediği o evlatları geri vereceksiniz!

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.