Son 5 gün içerisinde ülkemizde bir tutuklama ve bir tahliye yaşandı. Eğer sosyal medya kullanmıyorsanız bahsettiğim tutuklamayı ve tahliyeyi duymamış olmanız normal; Geleneksel medya denilen gazete ve televizyon kanallarında haber değeri görülmedi. Kim bilir gazeteci arkadaşlar "Artık vaka-i adiyeden oldu" deyip haber yapmadılar belki de başka bir sebepten...
Hâdise, 10 Kasım'da İstanbul Taksim'deki anıtın önünde düşüncelerini açıklayan bir doktorun tutuklanması ve ardından gelen tepkiler üzerine tahliye edilmesi.
Taksim'de düşünceleri açıklayan isim Doktor Mehmet Arslan.
Arslan'ın düşünceleri 5816 sayılı kanun kapsamında suç sayılmış. Mehmet Arslan'ın sosyal medyadaki paylaşımlarında ve Taksim'deki konuşmasında hiçbir hakaret yok. Doktorun konuşmasını dinledim. Doktor, her Müslüman'ın söylemesi gereken hususları dile getirmiş. Ne yani, "Allah'tan başka ilahlar da edinin, onlara da tapının" mı deseydi!..
AK Parti maalesef Atatürkçülük/Kemalizm eşiğini aşamadı. Atatürkçülük/Kemalizm eşiğinde patinaj yaparak enerji kaybediyor. Son belediye seçimlerinde sandığa gitmeyen AK Parti seçmeninin mühim bir bölümü bu patinajdan rahatsız olduğundan sandığa gitmedi. AK Parti'yi var eden unsurlardan en önemlisi Atatürkçülük/Kemalizm zulmüne karşı oluşan öfkeydi. Neredeyse çeyrek asırdır ülkeyi yöneten AK Parti döneminde 5816'dan tutuklamalar rekor kırdı; Bu ne yaman çelişkidir!
Doktor Mehmet Aslan, avukatlarının tutukluluk kararına yaptığı itiraz neticesinde tahliye edilmesiyle sosyal medyada Müslümanlar sevinç belirten ifadelerle tahliye kararını kutladılar. Lâkin ortada sevinilecek bir durum yok. Doktor Arslan, yurtdışı yasağı ve haftanın 3 günü karakola gidip imza verme şartıyla tahliye edildi. Doktor Arslan hangi büyük bir cürmü işledi de yurtdışı yasağı getirildi ve haftanın 3 günü karakola gidip imza atacak? Çeyrek asra dayanmış AK Parti iktidarında sevindiğimiz şeye bakın; Bu kadar düşmemeliydik!..
AK Parti'ye oy vermiş kadınlarımıza sinkaflı sövenlerin el üstünde tutulduğu bir dönemde ben de nelerden bahsediyorum yahu!
Yeni bir yargı paketinden bahsediliyor. Acizane benim de bir kanun teklifim var. "5816 sayılı kanunu eleştirmek ve aleyhine konuşmanın suç sayılmasına" yönelik bir kanun çıkartın, kanunun içine "Geriye dönük zamanı da kapsar" maddesini de ekleyin ve bu yazıyla birlikte ilk de beni yargılayın; Yakışır!