Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

İbrahim Güneş

“Cunta Başkanı” kim?

“Cunta Başkanı” kim?

02 Temmuz 2025 Çarşamba

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'deki konuşmasında alandakileri gaza getirmek için veriyor coşkuyu; ancak arada ağzının ayarı kaçıyor...

Özel, yüzde 52,59 oyla Cumhurbaşkanı seçilen, girdiği her seçimi kazanan Erdoğan'ı "Cunta Başkanı" diye yaftalamaya çalıştı.

Peki ama esas cunta başkanı kim?

15 Temmuz'da millet iradesine sahip çıkmak için ölümü göze alan Erdoğan'ı, Özel Cunta Başkanı ilan ediyorsa, şaibeli kurultayla devirdiği Kılıçdaroğlu'nu nereye koyacağız?

Zira hatırlayın, Kılıçdaroğlu, o gece tankların yanından usulca geçip Bakırköy'deki evde ayağında terlik, gömlek kravat, kahve eşliğinde sabahı bekliyordu.

Ya da o gece elinde kade, darbecilerin şerefine içen CHP'li Başkan Recep Gürkan'ı nereye koyacağız?

Elbette her zaman olduğu gibi takdir milletin, zaten millet de çeyrek asırdır bu takdirini Erdoğan'dan yana kullanıyor.

Geçmişte, merhum Başbakan Adnan Menderes ve dava arkadaşlarını astıran CHP'nin 367 garabetinde Cumhurbaşkanı seçtirmemek için attığı taklaları unuttuk mu acaba?

Şimdi tüm bunları da hadi bir kenara koyalım...

İmamoğlu suç örgütü soruşturması boyunca CHP Genel Başkanı Özel'in siciline bir bakalım...

Önce İngiliz medya kuruluşu BBC'ye "İngiltere bize sahip çıkmadı" sözleriyle adeta yalvarır gibi konuştu. "Terk edilmiş hissediyoruz" dedi.

Sonra Belçika'ya gitti. Brüksel Parlamentosu'ndan destek istedi. Yetmedi Almanya'dan destek istedi...

Sonra çıkıyor. Kürsüden haykırıyor. Erdoğan "Cunta Başkanı" diye şimdi sadece kendisi konuşsa sıkıntı değil güler geçeriz. Ama özellikle gençleri zehirliyor. Bakın 2013 yılında Özel, 2023'ü tarif ediyor. Şeriat gelecek, kadınlar çarşaf giyecek, araba kullanamayacak. Meclis'te tek bir kadın vekil olmayacak" diyordu. 2025 yılına geldik. Saraçhane'de yüzü maskeli bir genç çıkmış bağırıyor. "Müslümanlığı kullanıp şeriat getirmeye çalışanları bu meydanda sallandıracağız. Darağacı kuracağız" diye nefret kusuyor. Tabii polis anında kendisini gözaltına aldı. Çocuk olduğunu öğrendik. Sanıyor ki sosyal medyada, klavye başında kendi ergen grubuna yaptığı şovu kameralar önünde yapınca da yaptığı yanına kar kalacak. Şimdi bir yandan "milleti idamla tehdit eden cezasını çekmeli diyorum, adaletin kestiği parmak acımaz" diyorum. Diğer yandan "yav çocuk işte gaza gelmiş belli ki haddini aşmış" diyorum. Olan çocuklara oluyor diye üzülüyorum.

Bu yüzden Özel'den beklediğimiz toplum kışkırtıcılığı değil, Teknofest Kuşağı'nı büyütmek için çalışmasıdır...

ATATÜRK MECLİS'İ NASIL AÇMIŞTI?

"İslâm'a sövmekten başka fikri olmayanlar; fikrin değil, İslâm'a sövmenin hürriyetini istiyorlar."

Leman kışkırtmasını görünce aklıma rahmetli Malcolm X'in bu sözü geldi...

Zira CHP Genel Başkanı Özgür Özel dışında o karikatüre sahip çıkan olmadı...

Leman'ı savunmak Özel'e düştü.

Üstelik de Özel, Leman'ı savunurken koltuğunu borçlu olduğu İmamoğlu, kınama mesajı paylaştı... Yani yine taca çıktı.

Peki sözü nereye getireceğim?

Hatırlarsınız CHP Genel Başkanı Özel, geçmişte de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çocuklar için Kur'an kursu açmasını "Orta Çağ zihniyeti" diye yerden yere vurmuştu.

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen çıktı; sözde Hizbullah eleştirisi adı altında, Kur'an kursuna giden çocuklara "Çocuklarımız ne idüğü belirsiz adamların eline teslim ediliyor. Bu adamlar çocuklarımıza domuz bağı eğitimi mi verecekler?" diye açıklama yaptı. Aynı gün, Özel, bizim iktidarımızda "Zorunlu din dersleri kaldırılacak" deyiverdi. Ben daha bu cenahın Musevilik ya da Hristiyanlık ile ilgili tek kelime ettiğini hiç duymadım... Etmesinler de zaten... Neyse konuyu çok dağıtmayayım.

Özel, Leman Dergisi'nin yaptığı hadsizliği neden savundu bilmiyorum. Ama milletin değerlerinden uzaklaştığı net olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Özel'e Atatürk'ün Meclis'in açılışı için gönderdiği bir telgrafı hatırlattı. Zira o telgrafta Atatürk, Meclis'in açılışının Cuma gününe denk geldiğini hatırlatıyor. Mübarek günde, hem Cuma namazında buluşalım, hem de dualarla hizmete başlayalım mesajı veriyor.

Erdoğan, işte o telgrafı okudu...

Özel'e geçmişini hatırlattı. "Bu ülkeyi kuran esas irade budur" ifadesini kullandı, "Milletin değerlerinden nasıl oldu da bu kadar uzaklaştın?" diye sordu.

Erdoğan, Özel'e, "Müptezellerin avukatlığını yapmayı bırak, gidip göz doktoruna görün Özgür" dedi.

CHP'nin bu haliyle dümeni kilitlenmiş gemi gibi sürüklendiğini söyledi.

Aslında Özel seçimlerden sonra gözleri çizdirip, gözlüğü de atmışta ama ne diyelim... Belli ki bazı konulara milletin gözünden bakmıyor...

MHP Lideri Bahçeli de bu durumu, "CHP'nin başkalaşarak, kökünden koparak iç işgal cephesinin iştahını kabarttığını değerlendiriyoruz." sözleriyle ifade etti... Ne diyelim takdir CHP'lilerin elbette.

SİLAHLAR HAFTA SONU TESLİM EDİLECEK

Terörsüz Türkiye sürecinde çok kritik bir dönemden geçiyoruz.

Irak kaynaklı bilgilere göre bu hafta sonunda Kandil'den inecek olan 30 kişilik terör grubu silahlarını teslim edecek.

Sembolik adım Süleymaniye'de yapılacak.

Burada güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre Süleymaniye'de silahların teslim ediliyor olmasının sembolik anlamı da var.

Zira Bafel Talabani çok değil iki yıl önce terör örgütü PKK ile Peşmerge'ye sözde ortak tatbikatlar yaptırıyor. Sırtını İsrail ve ABD'ye yaslama hayali ile Türkiye'ye yönelik meydan okuma anlamına gelebilecek açıklamalar paylaşıyordu.

Ancak rüzgar döndü.

Türkiye'nin kararlı duruşu etkili oldu.

Şimdi gözler bir yandan Irak'taki gelişmelerde olacak, diğer yandan Meclis'teki komisyonda...

Milletçe hepimizin teminatı Erdoğan ve Bahçeli'nin vatan sevgisi...

Bu yüzden geçmişe göre daha umutluyum.

Ancak bu itidalli bir iyimserlik hali...

Erdoğan'ın "Bize taş atana gülle atarız" açıklaması, Bahçeli'nin "Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir" uyarısı bu yüzden önemli...

Yani özetle herkes attığı adıma, kullandığı söze verdiği mesaja dikkat etmeli, yanlış hesap Bağdat'tan döner...

Bağdat demişken bitirmeden şu mesajı da paylaşmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret eden Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud Meşhedani "İslam ülkeleri arasındaki birlik ancak Türkiye'nin liderliğinde sağlanabilir. Türkiye bu safı birleştirebilir. İslam aleminin yaşadığı dağınıklık saldırılara zemin hazırlıyor" ifadesini kullandı. Erdoğan'ı hedef alanların ajandasını siz bir de bu gözle okuyun isterseniz.

Haydi kalın sağlıcakla...

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.