Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Selahaddin E. ÇAKIRGİL

‘Haramîler'in yolu, ‘Özgürlük' adına yine açılacak mı?

‘Haramîler'in yolu, ‘Özgürlük' adına yine açılacak mı?

17 Nisan 2025 Perşembe

Medya dünyasında, hele de bizdekinde acayip 'entrika tezgâhları' kuruluyor ve toplum kesimlerine yaydıkları tuhaf iddialarla gündem oluşturuyorlar. Ne de olsa, hemen herkesin elinde bir telefon, doğruluğu - yanlışlığı üzerinde düşünülmeden her iddia, hemen gündeme taşınıyor ve milyonlar yalan-yanlış haberlere, düşünmeden teslim oluveriyorlar.

Bu arada, medya organlarında çalışanlar arasında da 'meslekî dayanışma'ların sergilendiği görülüyor.

Meselâ, son bir örnek.. İBB etrafında, son zamanlarda ortaya çıkan gelişmeler tartışılırken, malûm kesimde, dedikoduları gündem haline dönüştürmekte de epeyce maharet kesbetmiş bir medya mensubunun ismi, MASAK (Malî Suçları Araştırma Kurulu) raporlarında, '8-10 milyon liralık bir para intikali ile irtibatlı' olarak geçmiş..

Ama, daha ilginç olan, o kişinin üzerine toz kondurulmaması için, bir başka meslektaşı, hemen devreye girmiş ve 'aslında, o paranın, TV kanalından diğerine transfer parası olduğunu' iddia edivermiş; o ilişkilerin içindeymişçesine ya da o meslektaşının avukatıymışçasına..

Bir tuhaf dünya.. Medyada, milyonlarca liralık transfer iddiası nasıl olur?

Olabiliyormuş demek ki..

Bunlar futbolcu mu? Ya da, kamuoyunun oluşturulmasında, sosyal bünyemize, halkımızın kalesine, hiç beklenmeyen zaman ve noktalardan attıkları gollerin karşılığı önceden böyle mi belirleniyor veya satın alınıyor?

Toplum kesimlerine, kamuoyuna, akıllarına esen veya temennilerini yansıtan ya da tamamen uydurma olan iddialarla, uyduruk haberler pompalamak da bu âlemde, evet, geçer akçe; demek ki..

Hucûrât Sûresi'nin 6. ayetinde yapılan, 'Ey iman edenler, size bir fâsık bir haber getirdiğinde onu tahkik etmeden / araştırmadan hemen kabullenmeyin..' mealindeki 'ilâhî ikaz' ne kadar ilginçtir.

Ama, günümüz insanları, 'sosyal medyada yazdı..' diyor ve bu, tek başına gerçek sanılıyor.

*

Alınız size, son bir örnek.. Kamuoyunda skandal haberleriyle öteden beri, yıllardır bilinen bir kişi, evvelki akşam (16 Nisan akşamı), sosyal medya denilen âlemde, bir takım iddialarda bulunmuş..

Buna göre, 'R.O.K' isimli birisi, Ana Muhalefet Partisi'ne 'kayyum' tayin edileceği, Ankara'da iki belediyeye operasyon yapılacağını açıklıyordu.. Bu kişinin sosyal medyadan duyurduğuna göre, 'CHP'ye geçici kayyum atanarak, 45 gün sonra 1 Haziran 2025'te CHP'nin yeni kurultayı yapılacak.. Kayyum olacak kişi de, (eski CHP'li ve dışişleri bakanlarından) Hikmet Çetin..' deniliyor.

Ama bu kadar önemli bir haberin böyle geçiştirilmesi de ağır gelmiş olmalı ki, o iddia daha bir renklendirilmeliydi..

Nitekim, şöyle devam etmiş: 'Muhtemel bir ayaklanma ihtimaline karşı İstanbul'dan Ankara'ya çok sayıda güvenlik güçleri sevk edildi. Ankara'da tüm güvenlik güçleri izinleri iptal edildi. Yarın Ankara, çok uzun bir güne hazırlanıyor. Maalesef vaziyet böyle görünüyor.. Bir güvenlik bürokratı dostum aradı, İstanbul'dan Ankara'ya polis sevkiyatlarının ve Ankara'da güvenlik güçlerinin aşırı müteyakkız olma sebebinin iki belediyeye sabaha karşı yapılacak operasyonlar olabileceğini söyledi. Galiba Keçiören ve Etimesgut'a yarın operasyon geliyor..."

*

Yalan olduğu sonra anlaşılan ve muhtemelen, İçişleri Bakanlığı'nın, o gece ülke çapında uyuşturucu çetelerine karşı düzenlediği polis operasyonunun hareketleri de bu yalan habere dayanak yapılmıştı..

Ama, o yalan ve de tehlikeli uyduruk haberlerin bu güne rastlatılması tamamen tesadüf müydü; yoksa, iyi hesaplanmış bir hassas zaman dilimi miydi; anlaşılması zor..

Çünkü, ertesi gün (yani dün) Merkez Bankası'nın ülke ekonomisi için yeni kararlar alacağı biliniyordu..

*

Ve, ortalığı toz-dumanın kapladığı dün, Merkez Bankası, faizleri 13 aydır, adım adım indirirken, bu kez, para piyasalarındaki dalgalanmalara bakarak, faizi 3,5 puan artırarak yüzde 46'ya yükseltti.. Ve 'BİST' diye anılan Borsa İstanbul'un da dün yüzde 6 düşüş yaşadığı belirtildi..

Yani, TÜSİAD'ın tahriklerinden; Ö.Ö.'nün, ağızlarından lağım suları boşalırcasına, en üst sorumlulara hakaretler yağdıran ahlâksız taraftarlarını meydanlara çağıran salvolarından bir netice elde edemeyenler, şimdi de bu medya mensubu kişi tarafından atılan bir gol ile mest olmuşa benziyorlar.. Ama, bu gol, sadece iktidara değil, bütün halkımıza atılmıştır.. Ö.Ö'nün ve yandaşlarının asıl dayanağı olan, 100 yıllık bir 'mütegallibe taifesi'nin, 'taife-i laicus'un bu da mı umurunda olacaktı?

Daha da ilgi çekici olan, o 'sosyal medya' entrikasını tezgâhlayan medya mensubu, gazeteci mi her ne ise, önce duyurduğu haberin, doğru olmadığını da sevinç duyduğunu bilhassa belirterek bildirmiş kamuoyuna..

Herhalde, 'Benim yaptığım, aldığım bir haberi kamuoyu ile paylaşmaktı.. Doğru olmadığını anlayınca da hemen düzelttik..' demek kurnazlığını sahnelemiş.. Kanuna karşı masum gözükmek taktiği..

Sen bir yalan haber üreterek, medyada bir kez daha gündem olabilirsin ve bazı meslektaşlarını haber uydurmakta da geri bırakmış olabilirsin; ama, bütün bir ülkeye verdiğin büyük zararlar n'olacak?

Şimdi, bu kişi hakkında, T. Ceza Kanunu'nun 217/A maddesi gereğince 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu' çerçevesinde Ankara Başsavcılığı'nca adlî soruşturma başlatılmış ve gözaltına alınmış..

Ama, emin olabiliriz ki, dünyadan habersiz niceleri, 'Özgürlük yok, konuşan gazetecileri atıyorlar içeri..' demeyi bu gibi ap-açık entrikalara rağmen sürdüreceklerdir..

*

Geçenlerde, tanıdığım bir isim, heyecanla bir haber vermişti, tlf.da.. 'Çok güvenilir yerlerle irtibatı olan ve iyi haber alan birisinden aldığı haberi, 'Devlet Bahçeli'nin birkaç gün önce öldüğünü, ama, bu durumun günlerdir açıklanmadığı'nı bildiriyordu.. 'Geç kardeşim bu gibi haberleri.. Böyle önemli şahsiyetlerin vefat haberi, bir karışıklık oluşturmasın diye, tedbirler alınıncaya kadar, en fazla, belki 5-6 saat ertelenebilir..' dedim. Ama, muhatabım, çok itimat ettiği haber kaynağının sözünü esas almakta ısrar ediyordu..

Hatırıma, Alpaslan Türkeş'in ve hatta Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat haberinin 5-6 saat sonra açıklandığı gelmişti..

Devlet Bey'in berhayat olduğu ortaya çıkınca da, bazı çevreler, bu sefer de 'yapay zekâ' oyunları veya geçmiş görüntüler olduğu laflarına ağırlık vermemişler miydi?

*

Evet, Müslümanlar olarak, oyunlara gelmemek için, Hucûrât Sûresinin 6. ayetini ve bir haberi tahkik etmek imkânımız yoksa, ve haberi yayanlar hakkında da bilgimiz yoksa, o zaman da gerçeği öğreninceye kadar susmak' ve yalancıların oyuncağı olmamak sorumluluğumuzu bir daha hatırlayalım.

*

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.