Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

İbrahim Güneş

“Help Turkey”ciler nerede?

“Help Turkey”ciler nerede?

05 Temmuz 2025 Cumartesi

Türkiye'nin yüreği yangın yeri...

Can kayıplarımız var.

Yaralılar var.

Ormanlarımız alev alev hem yeşil vatanı yakıyor hem de yüreğimizi...

Ancak burada dikkatinizi bir konuya çekmek istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Türkiye'yi erken seçime zorlamak için bastıran o kitle ortada yok...

Hani "Help Turkey" etiketleri açan,

Dünyaya, Türkiye'ye gelip müdahale edin diye çağrı yapanlar kayıp.

Zira ortada ne erken seçim var, ne de onların işine yarayacak bir siyasi zemin...

Siyasi zemin demişken CHP'liler nerede?

Onu da sormadan edemeyeceğim...

Yanan ormanlık bölgelerin büyük bölümü seçimde CHP renklerine boyanan alanlar, yani hükümet geceli gündüzlü mücadele ederken muhalefet kendi derdine düşmüş durumda...

Hep söylüyorum. Biz de muhalefetin derdi hiçbir zaman üzüm yemek olmadı. Tek dertleri meyve veren ağacı taşlamak, bağcıyı dövmeye çalışmak oldu. Hani THK'nın uçakları vardı. CHP'nin devrik genel başkanı Kılıçdaroğlu önünde poz verip, "Hükümet çürümeye terk etti. Biz hepsini uçuracağız" dediği uçaklar ne oldu?

Elbette muhalefet unuttu, uçakları tamir ettiren yine Erdoğan oldu.

Ne de olsa muhalefette vadedip unutmak gibi bir gelenek var.

Takdir milletin elbette ama siz yine de "deprem turisti" kavramını sakın ha unutmayın. Hükümet 250 bin konut teslim etmişken, CHP'nin ilaç niyetine tek bir deprem konutu dahi inşa etmediğini unutursak, unutulacak hale düşeriz...

TANSİYON YÜKSELİRKEN

Güney Kafkasya'da tansiyon yükselirken gözler Hankendi'deydi.

Karabağ'ın Ermenistan işgalinden kurtarılmasının ardından sözde Karabağ yönetiminin sözde başkentinde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17'inci Liderler Zirvesi yapıldı.

Gözler Aliyev ve Erdoğan'ın üstündeydi...

Zira Azerbaycan ile Rusya arasında bir süredir soğuk rüzgarlar esiyor.

Tansiyon yüksek... Rusya Lideri Putin aynı şekilde Ermenistan'a da soğuk davranıyor. Zira Putin batı cephesindeki kuşatmadan sonra Güney Kafkasya'da da "buralar bizim arka bahçemiz" anlayışının artık geçmediğini görüyor. Özellikle de Zengezur Koridoru'nun açılması, Orta Koridor'a Çin'in eklenmesi, Ermenistan'ın da bu sürece yeşil ışık yakması Putin'i endişelendirmiş vaziyette...

Ancak tüm bu duruma karşın Putin, Türkiye'ye doğrudan da tavır almak istemiyor. Zira bir sıkışmışlık hali içinde...

Putin-Trump görüşmesinden hiçbir sonuç çıkmadı.

Putin, Kiev'e yüzlerce füze ve kamikaze drone göndererek ABD'ye cevap verdi. Buna karşın Putin, Trump'a İstanbul'daki müzakere sürecini sürdürmek istiyoruz mesajı verdi. Yani en azından bu anlamda Türkiye ile birlikte bir çözüm bulabiliriz mesajı veriyor.

İşte tüm bunlar yaşanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hankendi'den verdiği, "Kafkasya Barış Merkezi Olacak" mesajı daha bir anlamlı hale geliyor... Yani Türkiye kardeşleriyle birlikte yan yana duracağını tüm dünyaya net bir şekilde ilan ediyor.

Kardeşleri demişken bir süredir Irak'ın Türkmen kenti Kerkük diken üstünde...

Altunköprü nahiyesinde, belediye başkanlığındaki değişiklikte Türkmenlere yer verilmemesi, yöre halkının tepkisine neden oldu.

Eylemler yapıldı. Türkiye konuyu yakından takip ediyoruz. Türkmenler yalnız değildir mesajı verdi. Karar şimdi gözden geçiriliyor.

Herkes hesabını Türkiye'ye göre yapmak zorunda olduğunu biliyor.

Erdoğan ile görüşmek için Ankara'ya gelen Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud Meşhedani'nin açıklamasını buraya not olarak bırakıyorum.

"İslam ülkeleri arasındaki birlik ancak Türkiye'nin liderliğinde sağlanabilir. Türkiye bu safı birleştirebilir. İslam aleminin yaşadığı dağınıklık saldırılara zemin hazırlıyor"

Bu yüzden Terörsüz Türkiye sadece bizim için değil coğrafyamızdaki tüm halklar için kritik hale gelmiş vaziyette.

"CHP YAZMAYAYIM" DİYORUM

Yani ne yapsam kaçamıyorum.

Hadi bu hafta CHP yazmayayım diyorum.

Çat, CHP Genel Başkanı Özgür Özel,

İstanbul'dan sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcısını tehdit eden açıklamalar yapıyor.

Elinde bir sopa yargıya ayar vermeye çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca söyledi.

Şikayet eden de CHP'li, şikayet edilen de...

Kumpas denilen belgeleri savcılığa yetiştirenler de CHP'li,

O belgeler kumpas diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışanlar da...

Hadi bu mahalleye inanmıyorsunuz.

Alın size karşı mahalleden fanatik CHP'li Gazeteci Deniz Zeyrek'in sözleri... Zeyrek, İzmir'deki yolsuzluk operasyonunda CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın parmağı olduğunu söylüyor. Kılıçdaroğlu'na yakın olan eski Başkan Tunç Soyer'i yargının önüne atan bizzat kendileri gibi görünüyor.

Bu süreçte Kemal Kılıçdaroğlu'na açıkça sahip çıkan dört milletvekilinin Meclis'teki uluslararası komisyon görevlerinden sessiz sedasız geri çekildiği ortaya çıkıyor. Üstelik vekillerin durumdan haberi bile yok. AK Partili komisyon başkanları partiniz sizi görevden aldı diye haber veriyor. Yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler cezaevinden mektup yazmış. Bana kumpası içimizdeki CHP'liler kurdu diye açık açık söylüyor.

Sonra bize gelip diyorlar ki, "Türkiye'yi kurtaracak kadrolar bunlar, gelin bunları seçin Türkiye'yi kurtarsınlar"

Ne diyelim; rahmetli Erbakan olsaydı şöyle ağzını doldura doldura cevap verirdi. "Hadi oradan"

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.