İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çevresi hakkında açılan soruşturma derinleştikçe CHP genel merkezinde tartışmaların daha da artacağını söyleyebiliriz.

Ekrem İmamoğlu gözaltına alındıktan sonra sahneye çıkan Özgür Özel meydandaki kitleye liderliğini ispatlamak için çaba harcadı. Genel başkanlığa giden yolda kurultayda aldığı desteğin bedelini ödemeliydi ancak bir noktadan sonra kendi istikbaline yatırım yaptığını görmezden gelemeyiz.

CHP'nin yakın gelecekte iç cephede yer alacağını göreceğiz. Partinin farklı eğilimler etkisinde savrulduğu günlerden sonra kurultayda ortaya çıkacak tablo daha da önemli hale geliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay için imza topladığını ve ciddi bir sayıya ulaştığını biliyoruz. Ancak şaibeli kurultayda oylarını maddi tekliflere teslim edenler için disiplin soruşturması açılmalı ve ilgili kurul tarafından ceza verilmeli. CHP kulislerinde bu konuda somut delillerin olduğu ve parti içinde transfer edilen bu kitlenin tek tek bilindiği konuşuluyor.

Özgür Özel'in Saraçhane meydanında İmamoğlu'na destek vermek için mikrofonu aldığı bir gerçek ancak siyasetin doğası gereği kendi rüştünü ispatlamaya çalıştığını gördük.

Meydanlardaki kitleyi zaman zaman teskin etmeye çalıştığı bir gerçek ancak boykot adı altında yerli şirketleri hedef alması sokağın hoşuna gitmedi. Girişimci bir ruhla kurulan ve Türkiye ekonomisine istihdam yaratan firmaların hedefe konması hiç yakışmadı. Üstelik bu listelerin alelade hazırlanması ve sermaye üzerinden bir kamplaştırma çalışması CHP'ye tepki olarak dönecektir.

Siyasette güç gösterisi üretim alanlarında yapılır. Üreticide karşılığınız varsa onları etkiler ve hayatı durdurursunuz. Tüketim üzerinden boykot ise anlamsız bir çarka düştüğünüzü gösterir. Bazı işyerlerini ve şirketleri hedef gösterdiğinizde terör örgütlerine de eylem fırsatı verirsiniz. Bu boykotu fırsata çeviren sektör rakipleri suistimal ederler.

Türk siyasetinde önemli bir eşikten geçiyoruz. Dış etkilerden arındırılmış ve siyaset rotasını Ankara'da çizen partilere tanık olacağız. DEM Parti'nin artık Türkiye partisi olma sürecine girdiğini görüyoruz. CHP'ye İmamoğlu aşısı yaparak partiyi ele geçirme teşebbüsü ise kadük kaldı. Evet partiyi ele geçirmek için çuvallarla para dağıtanlara karşı Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi direnç gösteriyor.

CHP Kurultayı birçok kirli ilişkinin ifşa edileceği bir atmosferde mi olacak? Siyasetin finansmanı için her yolu mübah gören bir zümrenin tasfiyesi mümkün mü?

Bu sorularla kurultayı yakından takip edeceğiz.