Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Hüseyin GÜLERCE

İmamoğlu! Dışarıda olsaydın ya balıkçıda, ya kayaktaydın…

İmamoğlu! Dışarıda olsaydın ya balıkçıda, ya kayaktaydın…

25 Nisan 2025 Cuma

İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6,2'lik deprem ve sonrasında büyük şiddette olanlar da dâhil 300'e yakın sarsıntı, herkes kabul ediyor ki, açık bir uyarıdır.

CHP'nin huyudur, her insanî ve milli meseleyi siyasete malzeme yapmaya kalkıyor.

Silivri Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaşanan depreme dair duygularını şöyle ifade ediyor: "En büyük üzüntüm, hayatını İstanbul'u afet odaklı planlamaya adayan, bunun mücadelesini veren yöneticiler ve şehir plancılar olarak bu zor günde sizlerle olamamaktır..."

Yani diyor ki; "ben dışarıda olsaydım neler yapardım bir bilseydiniz..."

Bilmeseniz, tanımasanız, zannedersiniz ki, İstanbul'u depreme en iyi hazırlayan, kentsel dönüşüm için deste deste kaynak biriktiren bir büyük adam konuşuyor.

6 yıldır görevde olup, deprem için habire çalıştay düzenleyen, her yıl 20 bin konuttan 5 yılda yüz bin konut vaat eden ama 10 bin konut yapabilen birinden bahsediyoruz.

Özgür Özel, bir de demez mi: "Türkiye'nin bundan sonraki Cumhurbaşkanı cezaevinde tutuklu, tedbirler alınamıyor tabii..."

Karşımızda sorumsuz ama yüzü kızarmayan, pişkin pişkin "ben olsaydım" diye milletle alay eden bir siyasî şahsiyet var.

Ey İmamoğlu; dışarıda olsaydın, ya balıkçıdaydın, ya kayaktaydın, ya Bodrum'da tatildeydin.

İstanbul'un başına felaket geldiğinde seni makamında, vazife başında hiç göremedik ki...

Sonra sen değil misin, 2019'da CHP'nin İBB Başkan Adayı olduğun süreçte Babala TV'de, "İstanbul'un en çok korktuğu deprem sorunu, siz göreve geldiğiniz takdirde ne kadar sürede çözülür?" sorusuna şu cevabı veren:

"Çok hızlı hareket edildiği takdirde İstanbul'un deprem sorunu beş yılda çözülebilir..."

9 Şubat 2023 ise TV100'de Uğur Dündar'ın programında, beceriksizliğine bahane bulmak için, "son 20 yıldaki çalışma hızıyla İstanbul'un deprem sorunu 100 yılda ancak çözülebilir" diyen de sensin.

5 yıl oldu 100 yıl.

Hiç yüz kızarması yok ama.

Ne var? Görülmemiş bir pişkinlik.

Kaldı ki deprem için alınan tedbirlere en büyük takoz da bizzat sensin... Bizzat CHP...

İstanbul'un depreme karşı güvenli ve risksiz yapıya kavuşturulmasını engellemek için 5 ilçede 43 ayrı davayı Ekrem İmamoğlu ve CHP açtı.

Esenler, Üsküdar, Beyoğlu, Gaziosmanpaşa ve Tuzla'daki kentsel dönüşüm projelerini yıllarca engellediler.

Dün Sabah'ta Mahmut Övür hatırlattı. Şu laflar da Ekrem İmamoğlu'na ait:

"Kentsel dönüşüm uygulamalarına hep birlikte son vermemiz gerekiyor. Gaziosmanpaşa'da, Üsküdar- Kirazlıtepe'de, Başakşehir- Bayramtepe'de, Tozkoparan'da, Okmeydanı'nda, Sarıyer'in, Eyüp'ün, Pendik'in, Beyoğlu'nun birçok mahallesinde türlü türlü mağduriyetler söz konusu... Artık insanlarımızın birçoğu kentsel dönüşümün adını bile duymak istemiyor."

Ciddiyeti kalmamış, inandırıcılığı kalmamış, pişkinlikte sınır tanımayan sorumsuz bir zat var kaşımızda.

İmamoğlu; 6 yıllık görevinde kentsel dönüşüm bütçesini sürekli azalttı, reklam ve organizasyon bütçesini ise artırdı.

İBB'nin deprem bütçesi, 5 yılda bütçenin yüzde 5'ini aşan rakamlardan, yüzde 1 seviyelerine düşürüldü.

Şimdi bir de otellerde, kamera kapatıp gizli toplantı yapma görüntüleri ortaya çıktı.

Deprem için laf salatasından başka bir şey yapmayan, ciddi mesai harcamayan İmamoğlu'nun, zamanının çoğunu İstanbul'a çökme operasyonları için harcadığı iddialarını kuvvetlendiren görüntüler bunlar.

Medyada algı operasyonları için gizli toplantılar, bavulla getirilen paraları deste deste yığmalar, deprem için ise yat aşağıya...

Bir de sıkılmadan, "dışarıda olsaydım görecektiniz siz beni..." sallamaları.

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.