Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakından tanıyanlar bilir ki Erdoğan asla hamaset olsun diye konuşmaz, konuşmuş olmak için laf üretmez.
Konuşmalarında kullandığı kelimeler, cümlelerinde sarf ettiği sözler, üzerlerinde hassasiyetle çalışılmış, her biri özenle seçilmiş metinlerden oluşur.
Erdoğan geçtiğimiz hafta meclis çatısı altında Ak Parti gurubuna bir konuşma yaptı ve konuşmasında her biri gündem olacak manşetler verdi.
Erdoğan meclis konuşmasında tam da bu özellikleri taşıyan bir cümle kurdu ve bu cümlesinde şu manşeti verdi;
"Şiddetli bir kasırga geliyor."
Ne demek istedi acaba Erdoğan?
Savaş Büyük...
Antalya Diplomasi Forumunda konuşan Erdoğan ezber bozan bir cümle kurdu;
"Trump ve Putin'le anlayış birliği içindeyiz."
Bu cümle aslında şunu anlatıyor.
Ben, Putin ve Trump küresel çeteye karşı verilen savaşta iş birliği halindeyiz.
İçinde bulunduğumuz gün ve bu cümle bana geçmişi hatırlattı.
Trump'ın ilk başkanlık döneminde bir gazeteci arkadaşımıza röportaj vermiştim.
Röportaj konumuz gelecekte dünyanın nasıl şekilleneceği ile ilgiliydi.
Röportajın sonuna geldiğimizde gazeteci arkadaşım işi tamamlamanın verdiği keyifle "hocam bir manşet ver de öyle gidelim." dedi.
Ben de "Yaz o zaman manşeti, dünyanın geleceği PTT." dedim.
Şaşkınlık yaşayan gazetecimiz "Hocam o nasıl manşet, PTT'de nereden çıktı" diye bastı kahkahayı.
Ben de "Neye gülüyorsun, dünyanın geleceği Putin, Tayyip, Trump. Formül bu." dedim.
Uzun uzun gülüştük...
Putin, Tayyip, Trump...
Evet bugün yaşadıklarımızla örtüştüğü için bu hatıratı tazeledim.
Yıllar önce bu üçlüye dikkat çekmiştim.
Çünkü üçünün de ortak özellikleri vardı ve üçü de küresel çete için ciddi tehditti.
Üç lider de gözü dönmüş bir yapı tarafından asırlardır dünyanın altının oyulduğunun farkındaydılar.
Yine farkında oldukları bir başka konu da hiçbir ülkenin ya da liderin bu yapıyla tek başına savaşmasının mümkün olmadığıydı.
Bu mantıkla hareket eden üçlü arasında görünmez bir dayanışma ve gönül birliği vardı.
İşte Erdoğan'da bu dayanışmayı teyit eden cümleyi Antalya'da bir kez daha kurdu.
"Trump ve Putin'le anlayış birliği içindeyiz."
Şimdi konumuza dönelim ve gelelim bu üçlüden Erdoğan'ın neden kasırga vurgusu ile Trump'ın ticari savaşlarına.
Paranın Savaşı...
Sahayı okumayı bilen net olarak görür ki Trump küresel sermayeye karşı çok büyük bir savaş açtı.
Şu an dünyada yaşanan bu ekonomik savaşı basit bir vergilendirme savaşı ya da ülkelerarası ticari rekabetin getirdiği bir çatışma olarak görmek meseleyi çok yanlış yerden okumak olur.
Aslına baktığınızda şu günlerde yaşananları, dünyada olan biteni okumak için uzman olmaya, ulema olmaya gerek yok.
Çünkü her şey uluorta ve alenen oluyor.
İşte bu olan biteni çok basit bir lisan ve kısa birkaç cümle ile anlatmaya çalışacağım.
Nedir Yaşanan...
Malum herkesin bildiği gibi küresel çetenin kurduğu masonik düzene göre paranın dini, imanı ve vatanı yok.
Bu ruhsuz halin dünyaya getirdiği acımasız ekonomik sonuçlar; çoğunluk insanların giderek fakirleştiği ve köleleştiği, azınlık bir grubun ise bu yaşananın tam tersine alabildiğine zenginleştiği düzen olmuştur.
İşte bu ters döngünün sonlanması için bu ekonomik düzenin mutlaka yıkılması ve dünyada daha kalıcı ve adil bir ticaret sisteminin mutlaka kurulması gerekir.
Bu yıkımı gerçekleştirmek için yapılması gereken paraya, sermayeye olmayan manevi değerleri kazandırmaktır.
Sabır...
İşte Trump'ın yapmaya çalıştığı tam da budur.
İşte Erdoğan'ın sürekli olarak milli para ile ticaret demesinin sebebi tam da budur.
Şu an yaşananlar doğum sancısı ve belli ki bu sancı daha da artacak.
Erdoğan'ın "kasırga geliyor" demesi de bu yüzden.
Evet sancı büyük ama emin olun o sancıyı çekmeden de dünya rahata kavuşamayacak, bu çok net.
İnsanlık o sancıyı çekmeden yeni adil düzeni kucağına alamayacak.
O nedenle biraz sabır...