Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Yakup KÖSE

Müdahale sırası "fabrika işçileri"nde

Müdahale sırası "fabrika işçileri"nde

24 Aralık 2021 Cuma

Döviz üzerinden Türkiye'yi teslim alma teşebbüsü, Pazartesi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni ekonomik hamleyle akâmete uğratıldı.

Bir süredir "Recep Tayyip Erdoğan gitmeden dolar düşmez" denilerek Türk halkı âdeta tehdit ediliyordu. Bu tehdit, Türkiye'de siyaset, gazetecilik, akademisyenlik yapanların üzerinden yapılıyordu. Mezkûr eşhasın söyledikleri ve yazdıklarıyla alâkalı umut ediyorum bilgilerine başvurulacaktır.

Döviz hızla yükselirken zevk çığlıkları atanlar, halka "Mâdem Erdoğan'ı iktidardan indirmiyorsunuz dolar da böyle yükselir" diye parmak sallayanlar için Pazartesi gecesi "kara gece" oldu!

Türkiye'de çetin bir mücadele var. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçim tarihine yaklaşıldığında bu çetinlik daha da artacaktır. Batı ve Batıcılar psikolojik savaşın en aşağı taktiklerini deniyor. Bir yalanlarını çürütmeye çalışırken onlar 10 yalanı daha piyasaya sürüyorlar. 'Fabrikatörler' 7/24 mesaideler. Bu hususta Avrupa ülkelerine ait haber ajansları, Türkiye'den devşirdikleri gazetecileri iyi kullanıyor!

ABD ve Avrupa'daki çeşitli vakıf ve kuruluşlar üzerinden maaşa bağlanan gazeteciler hakkında defaatle yazdım. Kendilerine 'Bağımsız gazeteci' diyen 'Fabrika işçileri' haber değil manipülasyon yapmaya devam ediyorlar.

Halk, döviz kuruna müdahalenin ardından kendilerine parmak sallayan 'Fabrika işçileri'ne de müdahale bekliyor. Şâyet bu müdahale gerçekleşmezse, bir değil on ekonomik paket açıklayın tesiri olmaz.

Halkı yalan haberlerle, tehditler yanlış adımlar atmasına sebep olanlarla mücadele en başa alınması gereken bir vazifedir. Bu vazife lâyıkıyla yapılmazsa, maddi mânâdaki müsbet hamlelerin bir psikolojik savaş hamlesine kurban gitmesi mukadderdir!

Yalan üretmekle görevli 'Fabrika işçileri'yle mücadele etmek de tek başına yeterli değildir. Halkın güven duygusunu zedeleyecek, şahsiyetini zedeleyecek açıklamalardan da uzak durulmalıdır. Meselâ, bir ömür boyu çalışarak elde ettiği cüz'i miktardaki birikimle, 'Fabrika işçileri'nin ürettiği yalan haberlerden etkilenerek yüksek kurdan döviz alıp daha sonra kurun düşmesiyle parasını kaybedenlere "Oh iyi oldu, almasaydınız" demek ne vicdanî ne de siyasî bir tavırdır. Bu kardeşlerimize mağduriyetlerine kimlerin sebep olduğunu tane tane anlatmalıyız.

"Oh iyi oldu, almasaydınız" demekle "Mâdem Erdoğan'ı iktidardan indirmiyorsunuz dolar da böyle yükselir" demek arasında hiçbir fark yoktur. "Oh iyi oldu, almasaydınız" diyerek halkı 'Fabrika işçileri'nin istediği yöne itmiş olursunuz.

Hâsılı kelâm, yalan üretmekle görevli 'Fabrika işçileri'nin mesailerine son vermeden hiçbir sorunu çözemeyiz.

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.