Cumhuriyet Halk Partisi'nin sonunu Allah hayra götürsün diyeceğim ama bu kafayla, bu akılla ve hepsinden öte bu başkanla yol yürümeye devam ettikleri takdirde sonu pek hayırlı olacağa benzemiyor.
Partide ibre düştükçe düşüyor, parti her olayda, her söylemde alabildiğine baş aşağı gidiyor.
Durumu toparlamaları için her türlü ikazı yapıyoruz, en sert dille de eleştiriyoruz ama dönüp baktığımızda maalesef hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz.
Böylesi karamsar bir tabloda umut veren tek gelişme bizim göstermiş olduğunuz tepkilerin parti içinde önemli isimler tarafından da gösterilmeye başlanması.
Devlet Eski Bakanı Mehmet Sevigen ile başlayan tepki sürecinde en ses getiren tepkilerden biri de Murat Özçelik'ten geldi.
İşte o tepkinin ayrıntıları...
Tebrikler Murat Özçelik...
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı ve Emekli Büyükelçi Murat Özçelik, partisinden istifa etti.
Özçelik, yazılı istifa açıklamasında şunları dile getirdi:
"Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nde uzun yıllar farklı görevlerde bulunmuş bir partili olarak, özellikle 38. Olağan Kurultay'ın ardından yaşanan gelişmeler karşısında derin bir hayal kırıklığı içerisinde olduğumu üzülerek ifade etmek isterim."
"Son kurultay sürecinde iç işleyişe ve demokratik ilkelere gölge düşüren bazı usulsüzlüklerin yaşandığı kanaatindeyim. Partililer arasında dahi sorgulanan yanlışların üstü örtülmektedir. Parti kaynaklarının halk için çözümler üretmek yerine tek bir ismin etrafında şekillenen bir anlayışla seferber edilmesi, kabul edilemez bir tablo yaratmaktadır."
"Parti içinde giderek derinleşen hizipleşmelerin, halkın ihtiyaçlarından çok kişisel menfaatlerin öne çıkmasının ve kamuoyunun eleştirilerine rağmen sürdürülen iletişim politikalarının hem partinin kurucu değerlerine hem de Türkiye'nin bugün ihtiyaç duyduğu vizyoner muhalefet anlayışına zarar verdiğini düşünmekteyim."
Dikkate Alırlar mı...
Güldürmeyin...
Muhtemelen Murat Özçelik de bizler gibi kendi çalacak, kendi oynayacak.
Haklı olarak koca CHP, elbet bu olanlardan, bu tepkilerden bir ders çıkarır ve hatadan döner diyorsunuz ama nafile.
Çünkü parti yönetiminin böyle bir tasası, böyle bir derdi yok.
Parti bu tür eleştirilerden ders çıkarmak yerine Özel Özgür eşliğinde hata üstüne hata yapmaya, bindiği dalı kesmeye devam ediyor.
CHP'li belediyelerde gelişen olayların altında ezildikçe ezilen Özel Özgür bu ezikliğin verdiği ruh haliyle çırpındıkça batıyor, battıkça da zıvanadan çıkıyor.
İşte o zıvanadan çıkan Özel Özgür'ün söyledikleri...
Zehir Zemberek Sözler...
"Herkes ayağını denk alsın. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale geleceğini kendin düşün. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Mısırdaki meydanı izlediğiniz gibi televizyondan izlersiniz Türkiye'deki demokrasi meydanlarını" .
Bu sözler Özgür Özel'e ait.
Hayatını emperyalist devletlerle mücadeleye adamış Atatürk'ün kurduğu partinin genel başkanı Özel Özgür gördüğünüz gibi Sisi denen emperyalistlerin kuklası bir darbeciye özeniyor.
Bu durumda karar vereceğimiz husus şu;
Özel Özgür Atatürkçü mü geçiniyor Atatürk'ten mi geçiniyor.
Siz hangisi olduğuna karar vere durun ben de bu arada Özel Özgürden incilere devam edeyim.
Ağız Sokak Ağzı...
"Akın sert kayaya çarptın oğlum, sert kayaya çarptın."
"Tepemin tasını attırma ..."
"Aklını başına topla."
"Gelir dağıtırım..."
"Herkes ayağını denk alacak, bir daha o görüntüleri görmeyeceğim."
"Aklınızı başınıza alın."
"Bir daha görmeyeceğim. O haysiyetsizliği bir daha görmeyeceğim."
"Saraçhane'deki kararlılıkla söylüyorum. Gelirim, darmadağın ederim."
"Bu işin sonu kötü."
"Alın bunu buradan, alın."
"Herkes ayağını denk alsın. "
"Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale geleceğini kendin düşün."
"Bana bu milleti sokağa davet ettirme."
Bu Bir Taktik mi...
Hiç şüpheniz olmasın...
Özel Özgür inanılmaz kurnazca davranıyor ve gündemi saptırmak, yolsuzlukların, hırsızlıkların, hileli kurultayın konuşulmasını engellemek için böylesi çıkışları kasten ve bilerek yapıyor.
Amacı hakkında soruşturma açtırarak, fezleke hazırlatarak konuyu saptırmak, esas konudan uzaklaştırmak aynı zamanda da mağduru oynayarak durumdan faydalanmak.
Oyunu bozmanın yolu inadına yolsuzlukları konuşmak, üstü örtülmeye çalışılanların üstünü inadına açmak.
