Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Fadime ÖZKAN

Sandıktan çıkanlar

Sandıktan çıkanlar

15 Mayıs 2023 Pazartesi

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına kimin liderliğinde girileceğini belirleyen 14 Mayıs seçimleri tamamlandı ama süreç tamamlanmadı. Şu an saat 04.36 ve henüz seçimin galibi yok.

Üç cumhurbaşkanı adayı arasında ipi göğüslemeye en yakın olan isim Recep Tayyip Erdoğan. Halihazırda oyu 49, 34. Yurtdışı oylarının sisteme girilişi ve itiraz edilen oylarla ilgili hukuki sürecin tamamlanması oranı değiştirebilir mi henüz bilmiyoruz.

Erdoğan anayasal ölçü olan 50+1'e ulaşırsa da sonuçlar bıçak sırtında, ulaşmazsa da.

KILIÇDAROĞLU KAYBETTİ

Ama şu açık.

Muhalefetin ortak adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kesin olarak kaybetti. Yüzde 44.99 ile oyla Erdoğan'a yetişmesi mümkün görünmüyor.

Seçim muhtemelen ikinci tura kaldı/kalacak.

İkinci turun şartlarını ve olasılıkları başka bir yazıda değerlendirmek üzere şimdilik erteliyorum.

Şimdi, sandık sonuçlarına ve anlamlarına ilişkin kayıtlar düşmek istiyorum.

İlk tespit şu olsun.

Muhalefet liderliğine soyunan CHP, ne seçim sonuçlarına ne ilgili süreçlere, ne de tabanın duygusal beklentisini karşılamak konusunda siyasi olgunluk gösteremedi.

Her seçimde başvurduğu "sandık güvenliği sağlanmıyor" taktiğini tekrar ederek erken saatlerden itibaren gerilimi sürekli yükseltti.

MASA TARUMAR

Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı aleyhine bir iş dönüyormuş algısı yaratmayı, sandık sonuçlarını sağlıklı şekilde takip etme, idrak etme, kabul etme süreçlerine yeğledi.

Seçim sonuçlarını ilan edecek kurumun YSK olduğu gerçeğini ıskalayarak boş yere AA ile uğraştı, seçmenini yanılttı ama seçim sonucu değiştiremedi.

Nihayetinde balkona çıkan Erdoğan oldu.

Kılıçdaroğlu ise medya karşısına çıktı. Yuvarlak masa ortakları 5 genel başkan ve 2 büyükşehir belediye başkanını yanına alarak hızlı ve öfkeli bir konuşma yaptı Bay Kemal. 2 dakika sürmeyen ve kendi yaşadığı hezimete bakmaksızın "Erdoğan'ı diline dolayan" konuşması sürerken yanındaki ortaklarının diş gıcırtılarını işitmiş olmalı.

6 erkek 1 kadından oluşan kadroda yüzü gülen sadece Ekrem İmamoğlu idi. Onun da neden güldüğü tam olarak anlaşılamadı.

İYİ PARTİ KÖTÜ OLDU

İyi Parti lideri Akşener'in yüzü bir kez daha allak bullaktı. Beden dili, bakışlarının seyri masaya geri döndüğü akşamki kadar çok şey anlatıyordu. Parti binasında öfke patlaması yaşadığı ve hatta bir kişiye fiziksel şiddet uyguladığı yönünde haberler gece boyu medyada, sosyal medyada dolaştı durdu.

Çünkü İyi Parti, partiden ayrılan Ağıralioğlu'nun dediği gibi, "Kılıçdaroğlu'nu seçtirebilmek için evlatlarımızın katillerine eyvallah demesine rağmen" kaybetmişti. Üstelik "evlatlarımızın katillerine meşruiyet" sağladı.

Bu vebal İyi Parti'yi zinhar iyi etmez artık.

7'li masayı bir araya getiren "güçlendirilmiş parlamenter sistemi" geri getirme tezi alıcı bulmadı. Vatandaş Meclis çoğunluğunu Millet İttifakına vermedi, Cumhur İttifakına verdi. Bu da demek oluyor ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne gerekli görülen revizyonlar da yapılarak aynen devam.

Haliyle Meral Akşener de on yıla yakındır tekrar ettiği, "ben başbakan olacağım" hayaline veda etti.

CHP SIRTINDA MECLİSE

Ama dört küçükler kısa günün kârı, kumar masasının kazananı oldu.

Kılıçdaroğlu çoğunluk oyuyla aday olmuş yanılsaması yaratılsın diye masaya alınan Gelecek Partisi, Deva Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi taş atıp da elini yormadı. CHP sırtından girdikleri seçimden 37 milletvekili kazanarak çıktılar.

Olan yine tıpış tıpış oy kullanan CHP seçmenine ve teşkilatlarına oldu.

Erdoğan ve Cumhur İttifakına dair söylenecek çok şey var. Şimdilik kısaca şu kaydı düşeyim.

ERDOĞAN KAZANDI, AK PARTİ KAZANDI

Henüz sonuçlanmadı ama seçimin galibi şimdiden Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakıdır.

Manipülasyondan uzak duruldu, yasal sürecin sağlıklı işlemesi için katkı verildi, sağduyulu davranıldı. AK Parti'nin kendi seçmenine ve teşkilatına sahip çıkışı ise efsanedir.

Seçmeniyle aynı duyguda buluşmayı başaran bir parti, AK Parti.

Sandığın talimatlarına da tabii.

Erdoğan'ın dediği gibi, "Vatandaş ikinci tur diyorsa, başımız üstüne".

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.