Köşe Yazarları ve Köşe Yazıları

Resul TOSUN

Yeni Gabar'lara ihtiyaç var!

Yeni Gabar'lara ihtiyaç var!

19 Nisan 2025 Cumartesi

Kısa adı TPB olan Türk Parlamenterler Birliği'nin İstanbul Şubesi aylık olarak düzenlediği konferanslarına dün bir yenisini daha ekledi.

TPB İstanbul Şubesi'nin Göztepe Filizi Köşk'teki merkezinde bu sefer Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar beyi ağırladı.

Bakan Bayraktar, 'Türkiye Enerji ve Maden Gündemi' konulu konferansta ülkemizin enerjideki durumunu özetledi; 23 yıllık iktidar dönemindeki kazanımları anlattı; yatırımlara değindi ve kendisine yöneltilen tüm sorulara cevap vererek konusuna ne kadar hâkim olduğunu ihsas ettirdi.

Bakan, atanmadan önce de on yıl boyunca bakanlıkta üst düzey bürokrat olarak çalışmış, en son bakan yardımcılığı yapmış ve enerji konusunda otorite haline gelmiş ve bulunduğu makamı hak etmiş bir uzmandır.

Dolayısıyla da ben Başkan Erdoğan'ın en isabetli atamalarından birinin Alpaslan Bayraktar olduğunu düşünenlerdenim.

Ülkemizde enerji talebinin giderek arttığını, bu talebe karşılık enerji arzının artırılmasının bir ihtiyaç olduğunu; sadece birkaç ilde kullanılan doğalgazın 2003 yılında tüm illere götürülmesinin hedeflendiğini; 80 ile götürülerek bu hedefin gerçekleştiğini; 220 bin kilometrelik boru döşendiğine işaret etti.

Böylece AK Parti iktidarı döneminde enerji arzının 3 kat artırılarak önemli bir başarı elde edildiğine vurgu yaptı.

Ancak enerjide (petrol, doğalgaz)dışa bağımlılığın, yıllık 60 milyar dolarlık cari açığa yol açtığını; bu açığı ortadan kaldırmak için dışa bağımlılığı bitirmeyi ve kendi kendine yeten bir Türkiye'yi hedeflediklerini; bu hedef istikametinde Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarının yapıldığını ve önemli mesafeler kat ettiğini hatırlattı.

Mesela 2016 yılına kadar petrol araması hep yabancı ortaklarla yapılıyordu.

2016'dan sonra strateji değişti ve kendi imkânlarıyla petrol aramadık yer bırakılmaması kararı alındı.

Bunun ilk semeresi de 2021 Eylülünde Gabar'da alındı. Bugün itibariyle Gabar'da günlük 80 bin varil petrol üretiliyor.

Eskiden sadece 36 bin varil üretiliyordu.

Türkiye'de günlük üretilen tüm petrol miktarı 130 bin varil. Oysa Türkiye'nin günlük bir milyon varil petrole ihtiyacı var.

Yani Türkiye'nin yeni Gabar'lara ihtiyacı var!

Yeni strateji ile 2017'den itibaren denizlerde arama işini Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdulhamid gemilerimizle kendimiz yapmaya başladık.

2020'de Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'nda Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfi yapıldı.

Gaz, sahilden 170 km. uzakta 2100 metre derinlikten çıkarılacak.

Üretmek keşiften daha zordur.

Türkiye ehil kadrolarla bunu da başardı ve 50 yılda üretilen gazı bir yılda üretmeyi başardı.

Şu anda 20 milyon hanenin 4 milyonuna Sakarya Gaz Sahasından gaz gidiyor.

Bunun anlamı 1,5 milyar dolar kazanç demektir. Bu miktarın seneye iki katına çıkarılacağı ve her sene artırılacağını müjdeledi bakan bey.

Tabi bu keşif ülkenin enerji ihtiyacının tamamını karşılamıyor. Ve Türkiye kendine yetebilecek enerji üretmenin yollarını aramaktadır.

Rüzgar ve güneş enerjisine büyük önem atfedildiğini bu alanda desteklerin arttığını ve ülkenin hemen her tarafından güneş ve rüzgar enerjisinin kullanılmaya başlandığını, bunun yanı sıra kaya gazı çıkartmak için ABD ile anlaşmalar yapıldığını Trakya'da Gabar'dan daha büyük keşif yapmayı beklediklerini anlattı.

Tuz gölü ve Silivri'deki depoların kapasitelerinin artırıldığını ve sıvılaştırılmış gazın dönüştürülmesi sistemi kurulduğunu; Ertuğrul Gazi gemisinin bu sisteme haiz olduğuna değindi.

Türkiye'nin değişik ülkelerden gaz alarak bir merkeze dönüştüğünü ve ucuza alınan doğalgazın Avrupa'da kimi ülkelere satışının yapıldığını da anlatan bakan, asıl enerji konusunda kendimize yetebilmemiz için yurt dışında operasyonlara başlandığını söyledi.

Somali'de karada ve denizde, Pakistan'da denizde, Afrika'nın kimi ülkelerinde ve Orta Asya'da Türkiye Petrolleri'nin çalışma yaptığını yakında faydalarının görüleceğine işaret etti.

Mesela Pakistan dünyanın dördüncü büyük gaz rezervine sahip olduğunu söylüyor ama gazı keşfetmeden ve üretmeden bu iddianın doğruluğu ispat edilemez. Türkiye Pakistan'da arama yapacak. Aynı şekilde Bulgaristan ile petrol arama hususunda anlaşıldığını söyledi.

Önemli bir tespiti de şu cümle ile yaptı: Her şeyi ülkede üretmek şart değil; dışarda da üreterek ülkenin ihtiyacı karşılanabilir.

Mesela Fransa'nın enerji şirketleri Fransa'da hiç üretim yapmıyor ama Fransa'nın tüm ihtiyacını dışarda yaptığı üretimlerle karşılıyor!

Şimdi Türkiye de aynı şekilde hem ülke içinde hem de dışarda aramalara devam edecek ve enerji açığımız kapatılacak inşallah.

HES'ler yoluyla; Rüzgar ve Güneş enerjisiyle ülke enerji açığı giderilmeye çalışılıyor.

Öte yandan çok geç kalmış olan nükleer santral için dünyanın ve ülkemizin en büyük yatırımı huşunda 2010 yılında Rusya ile anlaşıldı ve 4 reaktör inşa ediliyor; birinin %95'i tamamlandı seneye enerji üretmeye başlayacak.

Bu arada Nükleer Santral anlaşmasına imza atan TPB İstanbul Şube Başkanı Çevre Eski Bakanı İdris Güllüce bey bu anlaşma için Fransa'dan gelen bazı Türk gençlerinin kendisini o imza için kınadığını oysa yaşadığı Fransa'da elektriğin yüzde 80'nin nükleer santralden sağlandığını hatırlattı.

Hülasa, bakanlık tüm siyasi tartışmaların ötesinde ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak için çırpınırken, tüm bakanlıklar önemli başarılara imza atarken, muhalefetin bu hükümeti cunta ilan etmesi, cumhurbaşkanına cuntabaşı demesi ve bakanlara hakaret diliyle sataşması iki siyasi anlayışın farkını çok güzel ortaya koyuyor.

Bir tarafta ülke sınırlarını aşmış hizmet için koşan bir kadro, diğer tarafta cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun üstünü örtmek için ülkeyi kaosa sürüklercesine siyaset yapan başka bir kadro.

Allah encamımızı hayreyleye.

Suriye'nin, Nusayrî diktatörlüğünden kurtulduğu 8 Aralık'tan hemen sonra, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın, Şam Fatihi Ahmed Eş-Şara ile birlikte Emevî Camii'nde kıldığı namaz, bütün dünyanın dikkatini çekmişti.

Çünkü burası, herhangi bir cami değildir.